9.5.2010

İlk görüntülerden hatırladığım bir 'boğma' sahnesi var. 14-15 yaşlarında ki erkek yeğenim İrfan, beni boğmaya çalışıyor. Ama kasıtlı olmadığını biliyorum; daha çok eğlence amaçlı. Ancak, bir anda burnum tıkandığından iş, benim için eğlence olmaktan çıkıyor ve hemen yanıbaşımızda olan birine, İrfan'ı durması için uyarmasını söylüyorum. Ama bunu panik içersinde yapıyorum.
Sonrasında Ethemefendi caddesine geliyorum, etraf karanlık. Bir arkadaşımla buluşmam gerekiyor ama öncesinde Ethemefendi caddesinin üstünde bir yerde, Begüm'le görüşeceğim.* Buluşacağımız yere gelince onu göremiyorum, sonra bana arkamdan sesleniyor. Beyaz, omzu açık bir elbise var üstünde. Onun aslında ölmüş olduğunu biliyorum, hatta nerdeyse ona bunun nasıl bir şey olduğunu sormaya kalkıyorum ama sonra vazgeçiyorum. Hava aydınlanmış durumda; ama ben bunun etrafta bulunan mekanların ışıklandırmalarından kaynaklandığını düşünüyorum.
Begüm'ün ardında babası beliriyor. Bizi hemen dibinde durduğumuz restorantın içine davet ediyor. Begüm, "fazla uzun sürmez, biraz takılırız." gibilerinden bir şey diyor. İçeri giriyoruz. Ailesiyle tanışıyorum (Ancak ailesi, gerçek hayatta gördüklerimden farklı; babası da öyle.). İçecek olarak ne alırım diye soruyorlar. Eğer şarap gibi bir şey alırsam, midemin ağrıyacağını biliyorum.** O yüzden "Su alıyım, lütfen." diyorum. Begüm, "Başka bir şey içmez miydin," diye soruyor; "eriksuyu gibi?" "Su yeterli." diyorum.

*Geçen sene vefat etmiş olan bir arkadaşım.
**Gerçek hayatta yaşadığım mide yanmaları.