4.6.2010

Seda* bir zamanlar yazmış olduğum bir yazıyı bazı dergilere gönderdiğini ve beğenildiğini söylüyor. Yayına hazırlanıyormuş. Hangi yazı olduğunu mail atıyor. Ama ne olduğunu tam anlayamıyorum. Ardından Gupse**yle yürüyüşe çıkıyoruz. Bir çocuk, birlikte takılıyor olmamıza çok kızıyor ve özellikle bana parlıyor. Benim sadece bazı amaçlarım olduğunu ve bunun için hareket ettiğimi söylüyor. Beni hiç tanımadığını anlıyorum ve bunlarla uğraşmamak için bir şey söylemeden yanlarından uzaklaşıyorum. Sonrasında da, Gupse'ye aramızda bir şeyler olamayacağını söylüyorum, o da gidiyor.
Bir deniz kenarına geliyorum. İnsanlar bazı hazırlıklar yapıyor. Kalabalık bir ortam. Bazı ilgi çekici kızlar var, insanlara sırnaşıyorlar. İlgimi çekmediğinden başka bir şeye odaklanıyorum. Sahilin ilersinde bir mekan görüyorum. Ardından, bu mekan üzerine tartışan iki yaşlı adam yanaşıyor yanıma. Yaşlılardan biri şöyle bir şey diyor:
"Orada çalışacak biri kısa sürede usta (aşçıbaşı) olabilir."
diğer yaşlı şöyle karşılık veriyor:
"Sen çok iyimser birisin. Oranın ustası zaten benim." karşılıklı gülüşüyorlar.
Tüm bunların ardından, bir çocuğa ingilizce öğretirken buluyorum kendimi.

*Eskiden çok hoşlandığım birisi.
**Eski bir kız-arkadaşım.